Gebeliğin son üç ayı hem fiziksel, hem de duygusal anlamda biraz zor geçen dönemdir. Fiziksel olarak hızla büyüyen rahim karın içi organlara fazlaca yer bırakmamaktadır. Buna bağlı olarak görülebilecek bazı şikayetler normaldir:
Rahim yükselirken mide ve diafragma kasının yukarı itilmesine neden olur. Mideden yemek borusuna asit kaçağı arttığı için mide yanması, ekşime gibi şikayetlerde artma olur. Reflüyü azaltmak için sık sık ve azar azar yiyin. Gazlı içeceklerden, yağlı yiyeceklerden, hamur işlerden kaçının. Yemekten sonra en az 2 saat yatmayın. Şikayetlerinizde düzelme olmazsa hekiminize danışın.
Akciğerlerin yukarı itilmesi ile nefes darlığı ve çabuk yorulma görülebilir. Hızlı hareket etmekten kaçının egzersiz sırasında kendinizi zorlamayın.
Bağırsaklar her iki yana itildiğinden gaz sancısı oluşabilir. Bol sıvı tüketin. Karın kaslarını çalıştırıcı egzersizler faydalı olabilir.
Pek çok kadın bebeğin bacaklar ve pelvisteki sinirlere olan basıncından dolayı pelvik bölgede bir kaşınma hissi veya uyuşukluk ve yoğun kalça ağrısı hisseder.Ne yazık ki bu bebek doğana kadar kaybolmayacaktır
Bir yandan bebeğinizi çok merak ediyor biran önce doğmasını istiyorsunuz. Öte yandan doğum ve sonrası ile ilgili endişeler yaşamanız son derece doğal.
Bebeğinizin hareketlerinde özellikle son 1 ayda daha az sıklıkta ve daha az kuvvetli gözükebilirler. Bebek daha az hareket etmektedir çünkü hareket etmesi için yeterince yer yoktur. Bununla beraber bebeğinize giden kan akımında bir azalma olması halinde bebeğinizin vereceği ilk tepki hareketlerini azaltmak olur.Bu yüzden bebekler aralıklı da olsa gün içinde az 10 kez kıpırdamalıdır. 12saatte 10 hareket algılayamıyorsanız mutlaka hekiminizi arayınız.
Haftada en az 3 kez tansiyonunuzu ölçtürünüz. Gebeliğe bağlı tansiyon yüksekliği gebeliğin 20. Haftasından sonra başlayan, ödem ve idrarda protein kaçağıile beraber olabilen, hem anne hem de bebeğin hayatını riske atabilen ciddi bir durumdur. Ellerde ve ayak bileği altında ödem genelde normal kabul edilir.
Son üç ayda ideal kilo artışı aylık 1.5 kilodur. Bu dönemde miktar olarak çok yemeseniz de metabolizmanız kilo almanızı kolaylaştıracak şekilde çalışmaktadır.
Hekiminizle beraber doğum şeklini konuşun. Genellikle bu ayda çatı kemiklerinizi değerlendirmek üzere hekiminiz tarafından vaginal muayene uygulanır. Çatı kemiklerinin yapısı ve bebeğin büyüklüğü normal doğuma elverişli ise ve sezeryan doğumu gerektirecek özel bir neden yoksa öncelikle normal doğumu öneririz. Sezaryen doğum asla vajinal doğuma bir alternatif değildir. Normal doğumun gerçekleşmeyeceği veya komplikasyonlu gerçekleşebileceği durumlarda başvurulan cerrahi bir prosedür, bir ameliyattır ve bir kadının sonsuz ameliyat olma hakkı yoktur!
Normal doğuma engel bir neden yoksa doğal süreç beklenir.
Ancak bazı hallerde sezeryan doğum kaçınılmazdır ve hayat kurtarır:
* Bebeğin kalp atımlarında ciddi bir azalma olmuşsa ve normal doğum çok kısa bir sürede gerçekleşemeyecekse, Bebeğin su kesesi açılmasına rağmen 24 saat geçmiş ve normal doğum uzak görünüyorsa,
*Bebeğin pozisyonu normal doğuma engelse (makat geliş, yan duruş vb.)
*Bebek doğamayacak kadar iriyse ya da çatı kemikleri darsa,
*Normal doğum süresi başladığı halde normal seyrinde ilerlemiyorsa,
*Plasenta doğum kanalını kapatıyorsa,
*Plasenta erken ayrılmış ve ciddi kanama başlamışsa,
*Anne daha önce sezeryan ya da başka bir rahim ameliyatı geçirmişse ( Eski sezeryanlı hastalar normal doğum yaptıklarında eski yara bölgesinde %1 yırtılma gerçekleşebilir. Ciddi bir yırtılma, hem anne hem de bebek hayatını tehlikeye atabilir.)
*Annenin doğum kanalında bebeğe bulaşabilecek bir enfeksiyon hastalığı varsa,
*Annenin normal doğuma engel sistemik bir hastalığı varsa (kalça çıkığı, ciddi kalp hast. gibi)
*Anne normal doğumdan çok korkuyor ve psikolojik olarak hazır değilse,
Gebeliğinizin son ayı içinde ağrılarınız başlayabilir. Bu ağrılar halk arasında ay-gün sancısı denen yalancı ağrılar olabileceği gibi doğumunuzun başlamış olduğunu da gösterebilir. Ayrımında şu farklar yardımcı olacaktır.
Gerçek doğum sancıları:
Kasılmalar düzenli olarak tekrarlar ve kasılma araları sıklaşarak 2-4 dakikada bire düşer.
Kasılmaların şiddeti gittikçe artar 45-60 saniye sürer.
Rahim ağzında yumuşama ve açılmaya sebep olur.
Yalancı Doğum Sancıları
Kasılmalar düzensiz aralıklarla olup, araları uzundur ve düzenli tekrarlama olmaz.
Kasılmaların şiddeti aynı kalır, gelip geçici ağrılardır.
Kasılmalar çoğu kez dinlenmekle geçer ve rahim ağzında açılmaya neden olmaz.
Doğum bazen sancılar hiç başlamadan amnion zarının yırtılması sonucunda amnion suyunun gelmesiyle de başlayabilir.
Amnion sıvısı rahim içindeki bebeğin beslenmesi yanında bebeği dış travmalardan ve enfeksiyonlardan koruyan önemli bir içeriktir.
Amnion zarının yırtılması sonucu suyun gelmesi ile hem bebek hem de anne adayı enfeksiyonlara maruz kalabilecektir.
Genellikle suların gelmesinden sonra ilk 12 saat içinde sancılar kendiliğinden başlar.
Bu süreç uzamasına rağmen doğum eylemi başlamıyorsa, bebek ve annede enfeksiyon riski arttığından dolayı doğumun suni olarak indüksiyon (serumla suni sancı)ile
başlatılması uygun olacaktır.
Doğumun seyri hakkında kabaca bilgi edinmenizde fayda vardır:
Doğumun Üç Temel Evresi Vardır
I.Evre; rahim ağzında açılmaya neden olacak güçteki kasılmaların başlamasıyla rahim ağzının tam açılmasına (10 cm) kadar geçen süreçtir
BU EVREDE RAHİM AĞZINDAKİ AÇIKLIĞIN ARTMASI İLE BİRLİKTE BEBEĞİN BAŞI DA İÇERİDE BAZI MANEVRALARI YAPARAK AŞAĞIYA İNMEKTEDİR.
II.Evre; tam açık olan rahim ağzı durumundan bebeğin tamamen doğmasına kadar geçen süreci ifade eder.
III.Evre;bebeğin tamamen doğması ile plasenta ve eklerinin bütün ile atılmasına kadar geçen süreçtir. Bu evre sonucunda doğum sonuçlanmış olur.
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte doğumda plasentanın çıkmasından hemen sonra annede titreme nöbeti görülür. Bu ciddi bir durum değildir ve bir süre sonra kendiliğinden geçer.
Doğum Hangi Mekanizmayla Gerçekleşir?
Doğumu başlatan mekanizmanın ne olduğu tam olarak bilinmese de rahim kasılmalarının hangi mekanizma ve hormonlardan etkilendiği kısmen bilinmektedir.
Rahim kasılmaları beynin hipofiz bezinden salgılanan ‘oksitosin’ isimli hormon tarafından sağlanır. Ayrıca yine vücutta ‘prostaglandin’ adı verilen bazı maddelerin konsantrasyonundaki değişimler kasılmaları tetikleyebilir. Bu mekanizmaların bilinmesi bize rahim kasılmalarını başlatma ya da durdurma şansı tanır.
Ne Zaman Hastaneye Başvurmak gereklidir?
Doğuma yukarıda ifade edildiği gibi ağrılar sıklaşıp şiddeti arttığı zaman gidilmelidir. Gerçek doğum sancıları başladığı zaman gebe bunu diğerlerinden
farklı olduğu algılayabilir. Ağrıların başlamasıyla sümük gibi bir akıntının olması (‘nişan’) adeta doğumun habercisidir.
Bazen ise hiç doğum sancıları başlamadan amniyon suyu gelebilir. Suyun gelmesi hafif hafif ama sürekli şekilde olabileceği gibi birden bacakları ıslatır tarzda da olabilir. Bu durumda da acil olarak doktorunuzu arayınız
Kanama gebelik süresince riskli bir durumdur. Her türlü kanama dikkatlice değerlendirilmelidir. Az veya çok kanamanın olması doğumun habercisi olmakla beraber
gebelikle ilgili bir problemi de ifade edebilir.
Bebeğin hareketlerinde? azalma hissedilmesi durumunda da hastaneye başvurulmalıdır. Bu da bebeğin sıkıntı ya girdiğinin işareti olabilir. Bu durumda genellikle NST çekilerek ve ultrason değerlendirmesi yapılarak değerlendirilir.
Tüm gebelerin sadece %5’i kendiliğinden beklenen doğum tarihinde doğum eylemine girerler.Gün aşımı gebelikte, gebe 2-3 günde bir görülerek 41 haftaya kadar yakın takip edip 41. haftdan sonra eylem başlamıyor ise o indüksiyon (suni sancı) için yatırılır ve doğum eylemi gerçekleştirilir. Suni sancıda uygulanan yöntem normalde anne kanında bulunan oksitosin hormonunun kontrollü olarak serum şeklinde verilmesi ve rahim ağrılarını tetiklemesi şeklindedir. Normal doğum ağrısından herhangi bir farkı yoktur.
Baş pelvis uygunsuzluğu, göbek kordonu problemi olmayan gebelerde bu süreç çok yüksek oranda doğum ile sonlanır.Sağlıklı bir toplum ve birey için iyi bir gebelik takibi fizyolojik bir doğum gereklidir.
28. HAFTA :BEBEĞİN GELİŞİMİNİN TAKİBİ İÇİN ULTRASON, TANSİYON, KİLO TAKİBİ,
32. HAFTA :BEBEĞİN GELİŞİMİNİN TAKİBİ İÇİN ULTRASON, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST
34.HAFTA :BEBEĞİN GELİŞİMİNİN TAKİBİ İÇİN ULTRASON, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST
36. HAFTA :BEBEĞİN GELİŞİMİN TAKİBİ İÇİN ULTRASON, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST, DOĞUM ŞEKLİNİ BELİRLEMEK İÇİN VAGINAL MUAYENE, BİLİNMİYORSA HEPATİT B TAŞIYICILIĞININ KONTROLÜ
37. HAFTA :BEBEĞİN SU MİKTARININ ULTRASON İLE ÖLÇÜMÜ, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST,
38. HAFTA :BEBEĞİN SU MİKTARININ ULTRASON İLE ÖLÇÜMÜ, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST, 39. HAFTA :BEBEĞİN SU MİKTARININ ULTRASON İLE ÖLÇÜMÜ, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST, DOĞUM ŞEKLİNE KARAR VERİLMESİ
40. HAFTA :BEBEĞİN SU MİKTARININ ULTRASON İLE ÖLÇÜMÜ, TANSİYON, KİLO TAKİBİ, NST, DOĞUM ŞEKLİNİN KESİNLEŞTİRİLMESİ
Son üç ay içerisinde erken doğum ya da acil bir problem nedeniyle bebeğin erken alınabilme riskine karşı doğum hazırlıklarınızı tamamlayın. Bebekler için önerilen eşya listesini gözden geçirin, hazırlayın. Uygun bir araba koltuğu ayarlayın.
Önerilen eşya listesi :
Anne için:
İki gecelik-önden düğmeli, sabahlık
Çorap,
Terlik,
Emzirmeye yardımcı sütyen, en az 3 adet büyük boy külot
Diş macunu ve fırçası, deodorant ve kendinizi iyi hissettirecek şeyler,
Büyük boy hijyenik ped
Fotoğraf makinesi veya video kamera
Bebek için:
En az üç bez
Islak mendil (alkolsüz)
Birkaç takım zıbın
Başlık
Battaniye
Pijama